20 Haziran 2012 Çarşamba

Yüz yüze
TeaMPI


MPI Turkey Club eğitim ve iletişim etkinlikleri TeaMPI teması ile 12 Haziran 2012 de başladı.
Amacı, hızla gelişen  teknoloji ortamında biraz olsun nefes alabilmek ve bilgi bombardımanına bir dur diyebilmek. Üyelerin birbirlerini daha yakından tanımaları ve merak ettikleri tüm konular hakkında hızla bilgi sahibi olabilmeleri için bir ortam yaratılmak istendi.
Temanın ana felsefesi kültürümüzde önemli bir etkinlik olan çay ve çay içme ritüelinde bir araya gelmek. Doğu kültüründe rahatlama ve dialog için çay içilerek yapılan toplantılar artık bir gelenek. Budizmde çay içme törenlerinde aynı düşünceyi paylaşanlar bir araya gelerek düşünsel bir yolculuğa çıkıyorlar. Anadolu da çay sohbet ve iletişim gerektiren tüm etkinliklerin vazgeçilmezi. Batı kültürü kahve yerine insanı rahatladan dinlendiren çay alternatiflerini bir süredir keşfediyor ve geliştiriyor.

Ana konumuz "Yüz Yüze" üyelerin direkt iletişim kurabilmeleri, yüz yüze düşüncelerini paylaşabilmeleri için ortaya çıktı. İstanbul  12 Haziran tarihinde çok sıcakdı. Fakat, Erol Taşın kahvesi püfür püfür esiyordu, yılların doğal gelişen sadeliği ve doğallığıyla hızla tüm katılımcıları birbiri ile iletişime soktu.

Konuşulan konulara anılar, eski zamanlara ait ritüeller eklendi. Konuşulan konuların paralelinde bir çok katılımcı eski zamanlara küçük yolculuklar yaptı. Erol Taş ın aklımızda ki resmi, o babacan bakışları güzel nostaljiler yaşattı. Gelecek MPI Turkey Club Başkanımız İbrahim beyin, babasına ait hatıraları anlattığı bir anda, elini havada daireler çizerek "eskiden babam bu hareketi çay istediğinde yapardı" derken o anda hepimize doğal bir refleksle çay getirilmiş olması bazı ritüellerin hiç değişmediğini anlattı bize.

Erol Taşın kahvesi TeaMPI toplantı katılımcıları dışında da herkese açıktı. Grubumuz dışında birçok  kişi, Erol Taş ın kahvesine dinlenmek, birbirleri ile sohbet etmek için gelmişlerdi.  Dikkatimi çeken en önemli konu TeaMPI katılımcılar dahil  kimsenin elinin "Iphone" nuna yada "Ipad" ine gitmemiş olmasıydı.

Konuştuk, dinledik bir birimizi. Hepimiz, yüz yüze idik ve konuşulan tüm konularda derinleşebildik.
Düşünmeye fırsat bulduk öneriler getirdik ve demli ince belli bardakta çaylarımızı yudumladık. Konular doğal ve etkili bir şekilde gelişti. Aslında konumuz yüz yüze olmasına rağmen binlerce yıldır insanlığın yüz yüze iletişimle kurduğu medeniyetlerin sebepleri üzerinde konuşamadan yüz yüze iletişime kaptırdık kendimizi. Galiba çok özlemişiz..

Bir sonraki mekanımız büyük ihtimalle bir medrese bahçesi, bir kasır ya da bir balıkçı barınağı olabilir. Otopark, trafik sizi şimdiden çok endişe içine soktu muhtemelen. Belki teknoloji bazen araç olmaktan çıkıyor olabilir ne dersiniz??



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder