10 Ağustos 2012 Cuma

STK (dernek/vakıf)lar için 7 önemli konu

Gönüllü olmak; devam eden hayatımızda bir şeyleri biraz daha değiştirebilmek için bir araya gelmek. Aynı düşüncede olan diğer bireylerle aynı havayı solumak sivil toplum örgütlerinin oluşma nedenidir.

Vikipedi; Sivil toplum kuruluşu, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar ve/veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluş olarak açıklıyor. Vakıf ve dernekler herkese yardım etmek amacı ile kurulmuş yasal topluluklardır.

Bu toplukların amaçlarına hizmet edebilmeleri için 7 önemli nokta bulunmaktadır
  1. Gönüllü toplulukların kuruluş amaçları kesinlikle kar elde etmek olmasa da etkin oldukları topluluklar içerisinde çok önemli finansal alt yapıya sahip olmaları gerekir. Tüm gelirler iyi değerlendirilmeli ve giderlerin amaca uygun olarak nedenleri çok iyi arşivlenmelidir.
  2. Bu toplulukları güçlü yapan üyeleridir. Üye ilişkileri profesyonelce yürütülmel, iletişim araçları ile etkinlikler, topluluğu ilgilendiren tüm gelişmeler üyelere doğru ve hızlı şekilde iletilmeli, üyelerin bu iletişim araçlarına katkıları sağlanmalı ve interaktif şeffaf bir yapı oluşturulmalıdır.
  3. Hukuk alt yapısı doğru kurulmalı ve yasal bir topluluk olmanın bilinci içerisinde aynı duyarlılığı nedenleri ile üyeleri ile paylaşmalıdır.
  4. İletişim bir sivil toplum kuruluşunun en önem vermesi gereken görevidir. Sadece üyeler ile değil, tüm paydaşlarla bilginin, gelişmelerin doğru ve hızla paylaşılması gerekecektir.
  5. Gerçekleşmiş tüm faaliyetlere ait alınan tüm yolun bir arşivinin olması ve bu arşivin sürekli canlı tutulması değişen gönüllü yönetimler için en büyük ihtiyaçtır. Bir sonraki yönetime bırakılacak en büyük miras budur.
  6. Amaçlar için yürütülen faaliyetler orta ve uzun vadeli stratejik planlama gerektirir. Belirli periodlarda iş ve iletişim planları oluşturulmalıdır. Bu planların realizasyon ları raporlarla desteklenmelidir.
  7. Profesyoneller. Gönüllüler kendi profesyonel mesleklerinde ve yaşantılarında ne kadar önemli yetkinliklere sahip olsa da, yukarıda özetlenmiş faaliyetlerin profesyonelce takibini yapacak profesyoneller ile çalışmalıdır. Bu profesyonellik kar amacı gütmeyen STK ların maliyetleri nedeni ile pahalı gelmektedir. Bu nedenle süreli anlaşmalar ile bu hizmetlerin tümünü alabilecekleri dernek ve vakıf danışmanlık ve iletişim büroları ile çalışmalıdır.

Değerlerimiz

DEĞERLERİMİZ

Ea Organizasyon olarak toplantı ve kongre sektörüne hizmet verdiğimiz 10. yılımızdayız. Sektörümüzün algısının değiştiği bir dönem yaşıyor olmamıza rağmen kuruluşumuzun var olan değerleri ile yolumuza daha da güçlenerek devam ediyoruz.

Sürekliğimizi ortaya çıkaran bazı değerlerimiz var. Bu değerler 10 yıllık süre içerisinde yavaş yavaş oluştu. Artık bu değerlerimizi tarif edebilir hale geldik.

Aciliyet kavramı;  Bizler çalıştığımız her projede her toplantıda, misafirlerimizin, katılımcılarımızın ihtiyaçlarına acil olarak çözüm yaratmamız gerektiğini biliyoruz.

Gelen herhangi bir yazışmaya cevap süremiz maksimum 24 saattir. Mobil ve gelişmiş iletişim teknolojilerini güncel hallerini kullanabiliyoruz. Bu nedenle mutlaka taleplere bir cevap veriyoruz. 

Çözüm odaklı bir yaklaşıma sahip olmak tüm Ea ekibinin en önemli özelliğidir. Biz çözülemeyecek bir sorun olmadığına inanırız. Bu nedenle konuya bulmamız gereken çözümleri arayan bir bakış açısı ile yaklaşırız. Problemi doğru tarif etmek, o probleme uygun gerçekleştirilebilir çözümler bulmak ve çözümleri sunmak Ea ekibinin ana görevidir.

Yüksek planlama kabiliyeti Toplantının yada etkinliğin yapılacağı sürecin çıkarılması, bu sürecin bir akış planına yerleştirilmesi ve takvime uygun aksiyonların alınması en önemli konudur.

Geri bildirim vermek, raporlamak talepleri doğru tasniflemek ve doğru anlaşıldığını anlatmak için en önemli alışkanlığımız. Projelerimizde bizimle çalışan stratejik iş ortaklarımızın, etkinlik sahiplerinin, toplantı planlayıcılarının, organizasyon komitelerinin ihtiyaçlarını doğru algılamaya çok büyük önem veriyoruz. Bu önemi aldığımız her talep için geri bildirim vererek gösteriyoruz.

Ekip çalışmasına çok büyük önem veriyoruz. Proje amaçlarına uygun hareket eden çok önemli bir topluluk oluyoruz. Doğru iş paylaşımı ve görevlerin takibi tüm çalışanlarımızın en önem verdiği konuların başında gelir.

Bireysellik. Her bireyin o projenin kahramanı olduğunu düşünürüz. Her organizasyonu bir bireyin yaptığına inanırız. Bireysel başarının o toplantının her şeyini değiştirebilecek güç olduğunu kabul ederiz.

Başarı odaklı bir ekip ile çalışıyoruz. Bu ekip verilen görev ya da işin bitmesini, tamamlanmasını sağlar. Bu sonuç için zaman sınırlaması yapmaz. Uygun belirlenen zamanda o görevin tamamlanmasıdır önemli olan. Akşam, hafta sonu, seyahat yada bir başka operasyon başarıyı değiştirmez. Başarı tek sonuçtur.
Araştırma yapıyoruz, geliştiriyoruz, değiştiriyoruz. Biz "Ea" yız

9 Ağustos 2012 Perşembe

Tehdit


Sosyal bir varlık olarak insan muhtemelen varlığından beri, farklı nedenlerle bir araya gelme ihtiyacı duydu ve yıllarca toplandı, toplantılar yaptı.
Günümüzde de, farklı nedenlerle bir araya geliyoruz. Doğum günü, cenaze, protesto, askeri içtimalar, spor müsabakaları, düğünler, dini seremoniler, kongreler, eğitim toplantıları, etkinlikler, olimpiyatlar vs.

Toplumlar kendi içlerinde ya da toplumlararası gerçekleştirdikleri bu toplanma faaliyetlerine farklı isimler veriyor olabilir. Bununla birlikte tüm bu toplanma faaliyetleri esasında benzer özelliklere sahiptir. Toplanma sürecinde toplanan örgütlerin ve toplumların karakterleri, kendi ritüellerini oluşturur.
Globalleşen ve tüm değerlerin paylaşılabildiği bir dönemde yaşıyoruz. Özellikle sosyal medya paylaşımları, tüm toplanma ritüellerinin ve toplumların birçok değerinin benzer özelliklere sahip olmasına başlamasına ve doğal olarak da toplanma şekillerimizin benzer özelliklere sahip olmasını sağlıyor.

Doğum günlerimizde toplumun yeni üyeleri, dünyada egemen kültürün sahip olduğu kavramları, şarkıları kullanarak paylaşım gerçekleştiriyor. Seyahat etmenin kolaylığı, iletişimin ve paylaşımın hızlılığı ve çeşitliliği (you tube) bu benzerlikleri kopyalanarak artmasını sağlıyor. Ama tek bir kültür, tek bir gelenek doğru mu?

Yine de düğünler yapılıyor, kongreler, eğitim toplantıları yapılıyor. Fakat sosyal medyanın toplanmanın yerine geçiyor olması insanlığın varlığından beri alışık olduğu ve geliştirdiği toplanma ihtiyacını tehdit ediyor olabilir.
Y kuşağı sosyal medyanın yarattığı pozitif ve negatif gelişmeleri en belirgin yaşayan kuşak. Bilgiye ulaşmak kolay ama bilginin algılama ve değerlendirilme süresindeki kısalma kuşağın bir konuda derinleşmesinin ve fikir üretiminin önüne geçiyor. Bu nedenle y kuşağı konulara(birçok konuya) sadece yüzeysel yaklaşabiliyor. Bilgi bombardımanı içerinde doğru ve anlamlı bilgi ile daha etkin vakit geçirmekte zorlanıyor.

Toplumun yeni gelişmeleri takip etme mecburiyeti bazı yeniliklerin doğru yada yanlış etkilerini düşünmeden kullanılması anlamına geliyor.
Acaba, insanın en önemli ihtiyacı olan sosyal ortamlarımız, sosyal medyanın iletişim görevin dışında insanların sosyal medya olduğu için bir araya gelme zahmetine katlanmamaları nedeniyle tamamen ortadan kalkacak mı?

Bu duruma alışan ve oturduğu yerden sosyalleşen insanlar yüzyıllık insanlık miraslarına karşı gelerek hiç bilmediğimiz toplumsal problemlere mi sebep olacaklar. Bunu bilmiyoruz.
Batman katili. Yakalandığında "Ben Jokerim" dedi.
Biranda canavarlaşan ve kendilerine tehdit oluşturmayan (gerçek hayatta) ve tanımadığı insanları, sinemalarda, gençlik kamplarında yok etmeye çalışmaları bu problemlerin başlangıcı olabilir mi? Bunu göreceğiz…