“İletişimi tasarlamak”
Tasarım, 21.yy da hayatımızın en
önemli ve değerli kavramlarından biri.
Tasarım ayakkabılar, tasarım elektronik cihazlar, özel tasarım eşyalar… Artık her “şey”in seri üretim ile hayatımıza
kolayca girdiği bu dönemde, “şey”leri
farklı ve değerli kılan bir olgu tasarım.
Farklı ve değerli olana ilgi,
hayatımızın her noktasında karşımıza çıkıyor. Siz kariyerinizi tasarlıyorsunuz,
kariyeriniz için eğitiminizi farklı ve özel kılmaya zorluyorsunuz. Bu ihtiyacı
anlayan ve bu ilgiye yönelik çözümler üreten sistemler de kendiliğinden
gelişiyor.
Sosyal medya ve online sistemler
iletişim sürecimizin en önemli araçlarından. Paylaşmak ve yüz yüze iletişim
kurmak için zaman yaratamadığımız bu dönemlerde sanal ekranlar yardıma koşuyor.
Hayatımızdaki en özel karelerden, bilgi alışverişine kadar online araçlar
sosyal hayatımızı sarmış durumda. Bu
süreç iletişimi ve paylaşımı da farklı ve daha değerli kılmaya olan ihtiyacı
kendiliğinden getiriyor. Bilgi paylaşımının, yüz yüze eğitimin farklı ve
değerli olması için ihtiyaçları tarif etmek ve bu ihtiyaçlara göre iletişim
sürecini de tasarlamak gerekiyor.
Masa bu sayısında iletişimi,
paylaşımı ve yüz yüze bilgi alışverişini tasarlamak konusunda birbirinden
farklı tecrübeler yaşamış, toplantılar ve eğitim yöntemleri ile insanların bu
ihtiyaçlarını her anlamda en verimli şekilde karşılamış bir iletişim ve eğitim
tasarımcısını ağırlıyor. Birbirinden farklı alanlarda profesyonel, ulusal ve
uluslararası arenada çok önemli bir isim Sayın Prof.Dr.Cemal Cingi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
KBB anabilim dalında öğretim üyesidir. İletişimi
ve eğitim yöntemlerini tasarlamak ise onun hayatında en önemli başarılarından
biri…
MASA: Sayın Hocam, öncelikle masamıza hoş geldiniz. Sizin KBB
alanında çok değerli bir profesör olduğunuzu herkes biliyor. Tıp camiasında hem
yurt içinde hem yurtdışında bir çok önemli dernekte görev alıyorsunuz. Bize
biraz faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?
Cemal Cingi: Temel ilgi
alanım burun. Öncelikle rinoplasti ve alerjik rinit konularında çalışmalar
yapıyorum. Bu nedenle dünyadaki birçok fasiyal plastik ve alerji derneklerine
de üyeyim. Bize en yakın kuruluş olan EAACI (Avrupa Alerji Klinik İmmünoloji Akademisi)
ye de üye olmuştum. Daha sonra dernekte, özellikle KBB uzmanı üyelerle iletişim
kurmaya başladım. Bu ilişkiler sonrası önce sekreter ve sonra başkan seçildim. EAACI
ENT bölüm başkanı olmamın öyküsü budur.
MASAà Bildiğimiz kadarı ile sadece
EACCI değil ?
CEMAL CİNGİà European Facial
Plastic Surgery Society derneği üyesi de oldum. Bu dernekte bir çok
çalışmalarda bulundum. Asya’da benzer bir dernek kurulunca beni davet ettiler. AFPSS’nin kuruluş aşamasında kurucu üye
olarak yer aldım. Bu vesile ile 2014’te Türkiye Kapadokya’da düzenlenecek olan
5th AFPSS kongresinin başkanı seçildim. Seul’de dün yapılan toplantıda 2014
Ocak ayından itibaren “Asian Facial Plastic Surgery Society” ‘nin başkanlığını
sürdüreceğim.
MASAà
Uluslararası dernekler dışında ulusal dernekler ile de çok önemli bağlantılarınız
var. 2014 de yapılacak olan ulusal KBB kongresinde de önemli bir göreviniz var,
CEMAL CİNGİà 2014’te
yapılacak olan ulusal KBB kongresinin sekreteri olarak görev yapacağım. Bu toplantının diğer toplantılardan farklı
olması için gayret etmekteyim. Buradan da anlaşılacağı gibi her yaptığım işe
farklı bir boyut getirmeye çalışıyorum. Bunun dışında yurtiçinde ve yurtdışında
bir çok toplantıya, seminere, kursa ve yarışmalara ev sahipliği yapan sürekli
eğitim ve bilimsel araştırmalar derneğinin başkanıyım. Bu dernek çatısı altında farklı toplantılar
tasarlamaya çalışıyorum.
MASAà Sizinle birlikte
anılan bir de Rhinocamp toplantınız var. Format olarak KBB ve alerji alanında
dünyanın en önemli uzmanlarını toplayan, bununla birlikte çok dostane bir
iletişimin olduğu toplantı zinciri. Bu toplantıyı kurgularken siz sadece
bilimsel içerik değil, bilimsel içeriğin yanında insanların bir araya
geldiklerinde birbirleri ile paylaşabileceği özel anılarının olabileceği çok
değerli sosyal ortamları da bu bilimsel programın içerisine eklediniz. Amacınızı
doğru anlamış mıyım?
CEMAL CİNGİà Amacım,
sizin de tarif ettiğiniz gibi, en iyi bilimsel program ve en özel sosyal
programın bir arada olmasıydı. Çünkü gençlik yıllarımda kongrelere gittiğim
zaman, bize göre büyük hocalar, sadece diğer büyük hocalar ile beraber oturur,
asistanlar veya genç öğretim üyeleri de kendi aralarında vakit geçirirdi. Ve
gerçek anlamda bir kaynaşma sağlanamıyordu. Genellikle kongreler tatil beldelerinde,
yazlık otellerde, havuz ya da deniz kenarında herkesin güneşlendiği ortamlarda
yapılıyordu. Biz orada takım elbiselerin içinde sanki yanlış bir şey
yapıyorduk. Bu nedenle ben istedim ki,
herkesin kendini rahat hissettiği bu rahatlık ile beraber bilimsel programı
takip edebileceği, bunun yanında diğer katılımcılar ile paylaşımlarda
bulunabileceği güçlü bir sosyal ortam yaratılsın. Ve bilimsel program bu özel
sosyal ortamın içinde yer alsın.
MASAà
Toplantılarınıza gösterilen ilgiden bunu başardığınızı düşünüyorum. Rhinocamp
toplantılarının yurtdışına taşınması nasıl oldu?
CEMAL CİNGİà Yurdumuzda
toplantılar genellikle Nisan- Mayıs ve Eylül-Ekim aylarında yapılmaktadır.
Geçen yıl derneğimiz bir kış toplantısı yapmaya karar verdi. Planlanan bu kış
toplantıları için farklı bir isim aradık. Daha sonra bilinen ve başarısını
kanıtlamış olan Rhinocamp toplantılarının Kış/Winter bölümü olmasına karar
verdim. Çünkü Rhinocamp toplantısının adı düzenlendiği 8 yılda “en üst düzeyde
bilimsel ve en sosyal toplantı” kavramı ile özdeşleşmişti. Bu nedenle mart ayında yurtdışında bir
merkezde Rhinocamp Winter toplantısı, mayıs ayında ise Rhinocamp Bodrum
toplantıları yapmaya başladık. 2014 yılında 11. toplantımızı St. Moritz’de ,
12.yi ise Bodrum’da yapacağız.
MASAà Rhinocamp
toplantılarını tarif ederken, bir toplantının sürdürülebilir olmasına da önemli
atıfta bulunuyorsunuz,
CEMAL CİNGİà Evet birçok
projeye başlamak çok kolaydır, ama oturmamış ve kurumsallaşmamış yapılarda, projelerde
sürdürme sorunu olmaktadır. Türkiye’de toplantılara başlamak kolay ama
sürdürmek zordur. Kurumsallaşma gerçekleşmezse sürmesi kişiye bağlı oluyor.
MASAà
Toplantılarınızın en önemli özelliği; katılımcılar için bulundukları ortama
uygun bir halde, birbirleri ile rahat yüz yüze iletişime geçebilecekleri, izole
olmayacakları, bir ortam tasarlamanız. Bu toplantılarda bilimsel program çok
daha yoğun ve verimli bir şekilde takip edilebiliyor. Bu konudaki ihtiyaç sizce
bu muydu? Ortaya çıkan sonuçtaki başarınızı bu şekilde değerlendirebilir miyiz?
CEMAL CİNGİà Olabilir,
çünkü bu bilimsel programda katılımcılara ayrılan bir sosyal program ve
iletişim zamanı var. Sabahtan akşama kadar hazırlanan bilimsel programda
katılımcıya iletişim ve sosyal zaman ayrılmadığında katılımcı bilimsel programın
bir bölümüne katılmıyor, kendi sürecini kendisi yönetiyor. Ama bilimsel
programı bu yöntemler ile ihtiyacı karşılayacak ancak boğmayacak şekilde
katılımcıya sunarsanız, katılımcının bilimsel programa katılma eğilimi ve
verimliliği artıyor. Rhinocamp
toplantılarında salondaki katılımın toplam kayıt sayısına oranı her zaman çok
yüksek olmuştur. Oysa bazı toplantılarda 100 kayıt olmasına rağmen salonun 300
kişilik hazırlandığı, hatta bununda bir bölümünün boş kaldığını gözlemekteyiz.
MASAà Son
dönemlerde en önemli trendlerden biri de online sistemler. Bir araya gelme
sürecinde özellikle tıpta cerrahi alanlarda yüz yüze olmak, dokunmak çok önemli. Bunların online alternatifi olabilir mi?
CEMAL CİNGİà Bir cerrahi uygulama online anlatılamaz.
Yapılan toplantılara gelemeyen bir iki katılımcı online eklenebilir, ama online sistemin bugünkü kongrelerin
yerini alamayacağını düşünüyorum. Canlı
yayın ile paralel oturumlarda uygulama takip edilebilir ama insanların toplantıya geliş sebebini
tekrar düşünecek olursak birinci planda bilimsel faaliyet ama bunun yanında
insanların arkadaşlarını, çalışma arkadaşlarını görmek, diğer uzmanlara
kendilerini göstermek, yaptıklarını paylaşmak yüz yüze bilgi alışverişi
sağlamak. Bir kongre sadece kitaptan okuyabileceği bilgiyi, toplantıda aynen
dinlemek anlamına gelmiyor. Bu nedenle bilimsel programın yanında sosyal
içeriği de güçlü tutmaya çalışıyoruz. Hedefimiz toplantılarımızın
katılımcıların ihtiyaçların tümüne cevap verebilmesi.
MASAà En
etkilendiğimiz toplantılardan biri de “Burnun Yeniden Doğuşu”… Kısaca
anlatabilir misiniz bu toplantı hangi ihtiyaca yönelik doğdu?
CEMAL CİNGİà Birkaç
bölümden oluşan bir eğitim toplantısı. Öncelikle KBB hekimlerine burun estetiği
ameliyatı öncesi planlama yapmak, yüze uyacak doğru burunu tasarlamak ve yüz
oranlarını öğretmek amacıyla bu kurslara başladım. İlk bölümde yapılan uygulama kilden yapılmış
masklarda, yontarak kocaman burunu doğru boyuta getirmektir. İkinci bölüm özel
olarak hazırlanmış burunsuz heykellere, kil ekleyerek burun yapmaktır. Bundan
sonra toplantı bilimsel sunumlar ve canlı cerrahi izlenmesi ile devam
etmektedir.
Ancak başlangıçta KBB uzmanları
için tasarladığım bu toplantının, farklı branşlarda farklı disiplinlerde
yetişen insanların da el becerisini test etme ve geliştirme zemini olarak bu
toplantıyı kullanabileceğimizi gördüm ve diğer branşlarda hatta mesleklerde de
başarılı sonuçlar aldım. Katılımcıların el ve göz koordinasyonunu test etmek,
sorun varsa bu konudaki eksikliğini saptayarak gidermesini sağlamak amacıyla
çok yararlı olmaktadır.
MASAà Çok fazla
seyahat ediyorsunuz toplantılar sebebi ile seyahat sizin için ne anlam ifade
ediyor?
CEMAL CİNGİà Mutluluk!
Seyahat etmeyi çok seviyorum. Farklı kişiler ile tanışıyorum, her tanıştığım
kişiden farklı şeyler öğrenebiliyorum. bu nedenle grup seyahatlerini tercih
ediyorum. İnsanları çok seviyorum ve herkes ile gerçek iletişim kurmaya
çalışıyorum. Havalimanlarında garsonun, güvenlik görevlisinin beni hatırlıyor
olması bile bana mutluluk veriyor. Kedi yavrusu bile kendisine sevgi göstereni
ayırt edebilir. İnsanlarda tabii ki bunu anlıyor.
MASAà Bu sizin
sevgi dolu olmanızdan kaynaklanıyor. Bir masa hayal edin bizim için desek nasıl
tarif ederseniz?
CEMAL CİNGİà Yuvarlak
masaları çok severim, göz göze temas vardır yuvarlak masalarda, herkes her yere
eşit mesafededir, hayal ettiğim masa denize yakın. Deniz ürünleri donanmış
yuvarlak bir masa ve çevresinde 7-8 arkadaş oturuyoruz.
Seul’de yuvarlak bir masa başında
bize zamanını ayırdı Cemal Cingi. Gene bir toplantı için kilometrelerce yol
mutlulukla geldi ve bizimle yüz yüze iletişimin tasarlanması hakkında değerli
fikirlerini paylaştı. Kendisine sonsuz teşekkür ediyoruz.